Bu sayfayı yazdır

“UZAY ÇAĞINDA SOSYAL ADALET SAVAŞI” 1969 ALPAGUT OLAYI

Almanak 2009Türkiye’de 1969 dönemi, 1968’in toplumsal hareketteki görkemli yükselişi ile belirlenir. Çok yönlü etkileri olan bir yükseliştir bu… Bir yanda öğrenci hareketi, üniversite işgalleri, diğer yanda TİP’in ve parlamento dışı siyasal hareketin etkinliği bulunmaktadır. Bir yanda kentlerde patlak veren ve hızla artan işçi grevleri, öte yanda toprak talebi ve siyasal istemlerle harekete geçen köylü kitleleri vardır. 27 Mayıs ile birlikte sanayi sermayesi kurumsal ve siyasal olarak yönetimi ele almış ama toplumsal hareketler de örgütlenme kapasitelerini artırmış, yaygınlaşmaya başlamışlardır.

Dönemin etkin siyasal yayını olan Türk Solu Dergisi’nin 22 Temmuz 1969 tarihli sayısında iki yazı dikkat çeker. Yazılardan ilki “Apollo 11’i alkışlamada acele etmeyelim” başlıklıdır; ikincisi ise başyazıdır: “Zafer Kapitalizmin Değildir”. İkisi de Ay’a ayak basan ilk insan ile ilgilidir. Gerçi dediklerinde haklıdırlar: İnsan’ın ay’a ayak basması bir ülkenin değil, toplumsal emek ve birikimin, “üretici güçlerin” başarısıdır, üretici güçler önündeki engeller ise yıkılmayı beklemektedir. Doğal olarak yazılanlar, o dönemin atmosferini yansıtmaktadır. Gerçekte küçük, “ama insanlık için büyük” olan o adım, sahiplerince teknolojinin ve kapitalizmin zaferi olarak sunulursa da, dönemin toplumsal bilinci buna karşı çıkmaktadır. Siyasal dergiler, bunun Amerika’nın başarısı değil, insanlığın üretici güçlerinin bir başarısı olduğunu haklı olarak vurgularlar. O söz kulaklarda çınlamaktadır: “bizim için küçük ama insanlık için büyük bir adım.” Üniversite işgallerinin, Demirdöküm gibi önemli işçi grevlerinin, köylü mitinglerinin, seçime yönelik hararetli ittifak tartışmaları ve Türkiye’nin düzeni üzerine polemiklerin kapladığı bu gazete gibi diğer gazete ve dergi sayfalarında aynı dönemde yaşanan bir olay pek yer almaz. Alpagut olayı! Apollo 11 ve ay yüzeyine ayak basma gibi üretici güçlerin devingen ve esas çekirdeği ile ilişkiliyken neredeyse hiç anılmaz. Oysa tek tek bakıldığında küçük, gerçekte ise insanlık için “büyük adım”lar buralarda yeşermektedir. Ne ironidir ki, aynı tarihlerde Alpagut işçileri de eylemlerinde “Uzay çağında Sosyal Adalet Savaşı” pankartını taşırlar. Türk Solu dergisinde uzay çağı gündemdeyken, Alpagut işçileri adeta “uzaya da gitseniz sömürü devam ediyor. Ama sömürüye karşı başka bir toplumsal ilişkinin bilinci de yaşıyor” demektedirler. Haziran’da işletmede üretime el koyup kendi deyimleri ile “Şili durum” yaratan Alpagut işçilerinin özyönetim deneyimi aynı dönemde gerçekleşmesine rağmen pek çok siyasal yayının sayfalarında kendisine yer bulamaz. Sahiden de, “insanlık için büyük adım” hangisidir? Apollo’nun teknolojisi mi, o teknolojinin içindeki insanların toplumsal ilişkilerinde ihtiyaç duyulan köklü değişim mi?

Ek bilgiler

  • Yazar: Özgür Narin
  • Yıl: 2009