Bu sayfayı yazdır

“OSMANLI’DA OYUN BİTMEZ”: KÜRT “AÇILIMI” ve ÖTESİ...

Almanak 2009Sorun toplumsal belleğimizin güçsüzlüğünde mi, yoksa hergün içerisine sürüklenmek durumunda kaldığı olaylar keşmekeşi üzerinde belirleyicilikten aciz herkes, her toplum için mi aynı durum söz konusu, bilemeyeceğim; ama bizler, ipin ucunu kaçırmamak için sık sık bir “es” verip anımsamak zorundayız.

Sürekli öforiyle ye’is arasında salınan manik-depresif bir yaşama mahkûm kılınmamak için anımsamak zorundayız. Anımsamak ve ders çıkarmak…

Örneğin çok değil, tam bir yıl önce “Kürt sorunu”nun nihaî çözüme kavuşmak üzere olduğu “zehabı”ndan, bugün Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in yüzyüze olduğu otuz küsur yıllık hapis cezası olasılığı arasındaki gelgitten söz ediyorum.

Ya da, Mahmur’dan, Kandil’den gelenleri karşılamak üzere sınıra koşan coşkulu yığınlar ile “güvenlik güçlerine taş attı”, hatta “güvenlik güçlerine taş atmaya niyetlendi” diye “terör örgütü üyesi” olarak yargılanan bebelerin mahkemeye çıkartılmadan aylarca cezaevinde tutulması, Kürt göstericilere milletvekilini yere devirecek şiddetteki müdahaleler, o gün sınıra taşınan yargıçların salıverişleriyle bugün, “kaçma şüphesi”yle tutuklayışları arasındaki… Anımsayalım:

Süreç, Cumhurbaşkanı 10 Mart 2009 günü Abdullah Gül’ün, gazetecilerle sohbet ederken söyleyiverdiği, “Kürt meselesinde de güzel şeyler olacak, inşallah” mealli lafların ardından zincirinden boşanıverdi (Mayıs 2009). Birkaç gün içerisinde, medyada Hükümet ile Genelkurmay’ın, o günlerde “Kürt Açılımı” olarak tanımlanan, ‘Kürt sorunu’na son kez kalıcı bir çözüm getirme iddiasındaki bir “önlemler dizisi” üzerine anlaştıkları konusunda haberler boy göstermeye başladı.

Ek bilgiler

  • Yazar: Sibel Özbudun
  • Yıl: 2009