Ögeler etikete göre görüntüleniyor: DTÖ

Almanak 2005Dünya ölçeğinde hakim devletlerin ve sermayelerinin hegemonyasına hizmet eden üç temel örgütten biri olan, (diğerleri IMF ve Dünya Bankası’dır), Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) aldığı kararlar sınıflar açısından son derece önemlidir. Her yeni DTÖ kararı gerek sınıflar arası gerekse sermayeler arası çatışmanın yeni durumuna işaret eder.

Dünya Bankası ve IMF’yi tamamlayıcı unsurlar olarak yörüngesine almış olan DTÖ’nün, devletlerin üzerinde mutabık kalınan kuralları uygulamamaları halinde yaptırım gücü bulunuyor. Bu nedenle DTÖ kararlarının doğru okunması azgelişmiş, bağımlı devletler ve emekçi sınıflar üzerindeki yeni baskı ve sömürü çarkının nasıl döneceğinin ön görülmesini kolaylaştırır.

Küresel sermayenin çıkarlarına hizmet eden Dünya Ticaret Örgütü’nde kararlar sorunsuz lınamıyor hatta süreç çok çatışmalı zirvelere tanık oluyor. Her ülkenin eşit oy hakkına sahip olması keskin çatışmaların yaşanmasını kolaylaştırıyor. DTÖ’nün 2001 yılı Kasım ayında Katar’da yapılan toplantısında anlaşma yapılmaması üzerine, 2003 yılına kadar toplantılar dondurulmuştu! 2003 yılında Meksika’daki toplantı da, zengin ülkelerin, özellikle tarımlarına yönelik devasa sübvansiyonlarından geri adım atmayıp, üstelik borç boyunduruğu altında tutulan yoksul ülkelerden taviz istemesi üzerine sonuçsuz kalmıştı. DTÖ, 2003 sonunda bir kez daha toplanmak istedi, fakat; gelişmiş ülkelerin, görüşmeler öncesinde yine tarımsal sübvansiyonları kaldırmayacaklarına ilişkin açıklamalar yapması dolayısıyla zirve gerçekleşmemişti. 2004 Temmuz’unda Cenevre’de toplanan DTÖ zirvesinde ise, ABD ve AB’nin, tarımda desteklerin, ihracat sübvansiyonlarının ve gümrüklerin önce azaltılıp sonra kaldırılacağını söylemeleri üzerine, bu doğrultuda bir çerçeve anlaşması imzalanmıştı.

Ek bilgiler

  • Yazar Bülent Falakoğlu
  • Yıl 2005
  • Kurum Evrensel Gazetesi Haber Müdürü
Yayınlandığı kategori Küreselleşme

Almanak 20042004, Türkiye tarımını yakından ilgilendiren ve ülke tarımının geleceğini belirleyecek olan  uluslararası  kararların alındığı bir yıl oldu. Söz konusu kararların bir kısmı Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) toplantılarında alındı. Bir kısmı ise Avrupa Birliği müzakereleri sırasında açığa çıktı. Bu yazıda her iki merkezin kararları ve kararların olası sonuçları tartışılacak.

Dünya Bankası ve IMF'yi tamamlayıcı unsurlar olarak yörüngesine almış olan DTÖ'nün, devletlerin üzerinde mutabık kalınan kuralları uygulamamaları halinde yaptırım gücünün olması, DTÖ kararlarını önemli kılıyor. DTÖ'nün 27-30 Temmuz 2004 arasında Cenevre'de yapılan son toplantısında başta tarım emekçileri olmak üzere ülke emekçilerini yakından ilgilendirecek hayati önemde kararlar alındı. Söz konusu toplantı öncesinde uluslararası sermaye cephesinde endişeli bir bekleyiş hakimdi. Aynı endişe Türkiye'deki başta köşe yazarları olmak üzere tüm liberal kesimi sarmıştı. Kimi liberal köşe yazarlarına göre bir sonuç alınamaması halinde "tamiri zor bir noktaya sürüklenme tehlikesi" bile vardı. Zira son toplantılarda önceki ilke kararlarına rağmen tarım konusunda yoksul ve zengin ülkelerin farklı pozisyonlar alması toplantıları çok kritik bir noktaya taşımıştı.

Ek bilgiler

  • Yazar Bülent Falakoğlu
  • Yıl 2004
  • Kurum Tüm Üretici Köylüler Sendikası Eğitim Sekreteri
Yayınlandığı kategori Tarım - Orman

Almanak 2004Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye nüfusunun %75’i kırsal alanda, %25’i kentlerde yaşıyordu. Bunun sonucu olarak da ülkenin kalkınması doğal olarak tarım sektörü üzerine kurgulanmıştı. Sorunlarla yüklü tarım sektörünü geliştirmek için ilk iş olarak çağdışı kurumlar tasfiye edildi, kurumlaşma ve eğitim çalışmaları gerçekleştirildi, günümüzde tüm ülkelerin yaptığı gibi tarım çeşitli yöntemlerle desteklendi. Bu çabaların sonucu 1923-1938 yılları arasında görülen hızlı kalkınma, tüm gelişmekte olan ülkeler arasında “Türkiye gibi” örneklerinin verilmesine neden olmuştur. Türkiye’nin bu hızlı yükselişi ileri ülkelerin de dikkatini hemen çekmiş ve o günlerden itibaren Türkiye “dikkat edilmesi gereken ülke” kategorisine dahil edilmiştir.

1950 yılına dek nüfus dağılımında aynı oranlar korunurken, 1950’li yıllarda makineleşmenin etkisiyle, tarımda insan gücüne ihtiyacın azalmaya başlaması nedeniyle kırsal alanda yaşayan nüfus kentlere doğru hareketlenmeye başlamıştır.

Ek bilgiler

  • Yazar Ahmet Atalık
  • Yıl 2004
  • Kurum TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı
Yayınlandığı kategori Tarım - Orman
Ara...