2007 yılında dünya ekonomisi ne biriktirdi, 2008 yılına ne devretti? Bu sorunun yanıtını vermeden önce, hemen hatırlatmak gerekir ki ekonomik değerlendirmeler, bir yıla bakılarak yapılamaz. Tıpkı birkaç güne bakarak, bir mevsimin nasıl geçtiğinin izahatının yapılamaması gibi. Ekonomik değerlendirmelerin bir süreç ve sistem içerisinde yapılması gerekir. Bu gerçeklikten uzaklaşmadan, 2007 yılının ekonomik yorumlar ve göstergeler açısından önemli bir yıl olduğu söylenebilir. Bir sürecin sonu olarak 2007 yılı önemli. 2007 yılında yaşanan ekonomik gelişmeler bazı yorumların somut yapılabilmesinin önünü açtı.
Her yıl ocak ayında, İsviçre’nin ünlü kayak merkezi Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu toplantılarında yaşananlar dünya ekonomisin 2007 yılında bir krizi biriktirip, olgunlaştırdığını ortaya koyuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2007 toplantısında her şeyin yolunda olduğu görüşü hakimdi. Tıpkı geçmişte olduğu gibi geleceğe dair projelerin oluşturulup tartışılması Şkri hakimdi. Nitekim öyle de oldu. Küresel ısınma konusu başat konumdaydı. 2008 ocak ayındaki toplantı da ise işler tersine dönmüştü. Toplantıdan iki gün önce yaşanan dünya borsalarındaki çöküş toplantıya bambaşka bir boyut katmıştı. Dünya Ekonomik Forumu çokça krizler içinde toplanmıştı. Brezilya, Rusya, Türkiye, Meksika, Asya krizi... Bu sefer durum farklıydı. Çünkü, sayılan krizlerin tümü kapitalist sistemin merkezi dışında oluşmuş ve yaşanmış krizlerdi. Ama bu sefer sorun kapitalist sistemin tam merkezinde yaşanıyordu...