BİLİM ÜRETİM SÜRECİ ve ÜNİVERSİTELERDE DÖNÜŞÜM

Almanak 2008Üniversitelerde araştırma görevlilerinin, iş güvencesi talebiyle 50d maddesine karşı örgütledikleri eylemler, uzun zamandır süren bir ataleti kırarak önemli bir başarı elde etti. Bu maddeye göre istihdam edilen araştırma görevlileri, doktora çalışmalarını tamamlama uğraşlarının yanında üniversitenin pek çok idari ve akademik yükünü omuzladıktan, cefayı çekip, çileyi doldurduktan sonra süreleri bitince ya da doktora tezlerinde “başarılı” olduktan sonra işten atılıyorlardı. Örgütlü mücadele halen devam ediyor. Bilim üretim süreci önemli bir dönüşüm geçirmekteyken, üniversiteler bilimsel üretimin gerçekleştirildiği yerler olduğu kadar, bu emek sürecinin öznelerini yetiştiren yerler olmaları nedeniyle de bu dönüşümden paylarını almaktadırlar. Araştırma görevlileri ise dönüşümü en yakından yaşayan, sonuçlarından ilk ve en fazla etkilenenler olarak önem taşıyorlar. Bu yüzden, araştırma görevlilerinin eylemleri, sadece üniversitelerin değil, kapitalist toplumda bilim üretiminin özgül biçimine, bilimdeki ücretli emek ilişkisine ve bilimsel ürünlerin özel mülk edinilme yordamlarına karşı çıkmanın ipuçları açısından da önem taşımaktadır.

Bu yazı, üniversitelerde yaşanan dönüşüm ile kapitalizmde bilim ve teknoloji üretiminin değişimi arasında bağlantı kurmaya çalışıyor. Yazının temel önermesi; taşıdığı tüm gerilimlere rağmen, bilimsel emek sürecinin kapitalist bir emek süreci niteliğine bürünmesidir. Bilim emekçisine sınıf niteliğini veren, (kendi hakkındaki algısı ve statü beklentisi ne olursa olsun) sınıfın diğer üyeleriyle buluşmasına giden yolun başına doğru onu iten, iş güvencesinin ortadan kalkmasına yol açan da bu dönüşümdür. Ama aynı zamanda uluslararasılaşan bilim ve teknoloji üretimi karşısında, bilim emekçisinin uluslararası emek piyasasının güvencesiz bir parçası haline gelmesini sağladığı kadar, (yayın sistemi, puan alma ve terfi kriterleri, araştırma proje ve gündemlerinin şekillendirilmesi gibi) bilim üretme süreçlerini belirleyen, emek sürecini parçalara bölüp denetime alan da bu dönüşümdür. Bilim üretim süreci, kar elde etme süreciyle bütünleşmekteyken; bu dönüşümün en yakıcı yanı dışındaki yönlerini göz ardı etmek, sonuçları ağır bir yanılgı olabilir.

Ek bilgiler

  • Yazar: Özgür Narin
  • Yıl: 2008
Ara...