İRAN SADECE İRAN DEĞİL

Almanak 2009İran’ı konuşmak; aslı sorulursa, sadece İran’ı konuşmak değil, İran’la Ortadoğu’nun, Ortadoğu’yla da dünyanın ilişki ve denge(sizlik)lerinden söz etmektir.

Gerçekten de Cemil Ertem’in, “İran’da olan bitenleri İran’da olup bitecekmiş gibi konuşmamak gerekiyor”; Nuray Mert’in, “İran mevzusu sadece İran’la ilgili değil,” kaydını düştükleri kapsamda saptanması gereken ilk özellik birden çok İran’ın varlığıyken; ikincisi de İran denince aynı dili konuşmuyor olduğumuz. Evet, herkes kendi “gördüğü İran”, “kendi İran’ını” anlatıyor...

Bir dünya sorunu olduğu ve söz konusu iki özelliği unutulmadan ele alınması gereken İran’ın 2009 Haziran’ı sonrasında yaşadıkları, bir “son”un başlangıcı olduğu kadar, bir “başlangıcın” da sonu niteliğindedir.

Bütün işaretler İran’da seçim sonrasında yönetim ile muhalefet cephesi arasındaki mücadelenin önemli bir saşaşmayı devreye soktuğunu gösteriyor.

İran’da olup “biten”ler, ya da daha doğrusu bitmeyenler için rivayet muhteliftir: Kimileri İslâm devriminin içerden çürümeye başladığından söz ederken; kimileri de İslâm devriminin komuta kademesindeki anlaşmazlığın açtığı çatlaktan özgürlük isteyenlerin nefes almak için başlarını uzattığına dikkat çekiyorlar.

Kim ne derse desin; sonuçta İran’da bir şeyler oldu, oluyor derken; cin şişeden çıktı…

Ergin Yıldızoğlu’nun deyişiyle, “İran’da 19-21 Haziran arasında bir ‘şey’ oldu. Ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Çünkü olanı ‘tanımlayacak’ ‘özne’ henüz şekillenmedi.”

Ek bilgiler

  • Yazar: Temel Demirer
  • Yıl: 2009
Ara...