Göçe ilişkin olgular uzun zamandır pekçok araştırmanın konusu olmuştur. Bu konuda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) kaynaklı, XX. yüzyılın başlarında oluşan Chicago okulu ilk akla gelen teorik yaklaşımlardan biridir. Daha sonrasında pekçok sosyal bilim disiplini göç ile ilgili çeşitli alt dalların oluşumuna sahne olmuştur. Bunun bir örneği göç sosyolojisidir. Sözünü ettiğimiz okulun bu alt disiplinin oluşumundaki yerinin altını, geçerken de olsa, çizmek gerekir.
Elbette ki sosyal bilimlerin, büyük çoğunluğu yaşadıkları toplumların en alt ve en dışlanan kesimlerini oluşturan göçmenlerle ilgilenmeleri kendi başına oldukça önemli ve olumludur. Fakat bu belirleme, ortaya çıkan ve hâlâ göç alanında yapılan pekçok çalışmada gözlenebilen zaaşarı görmezden gelmek anlamına gelmez. Bunlardan bazılarını ilk saptayan kişilerden biri Abdelmalek Sayad (1982, 1991, 1999) olmuştur. Yazdıklarının bir bölümü ölümünün ardından kitap olarak yayımlanan Cezayirli sosyolog, Fransa’da göç sosyolojisinin kurucusu olarak kabul edilir. Sayad’ın en önemli özelliklerinden biri, kırk yılı bulan ve esası Cezayir’den Fransa’ya göçü konu alan araştırmaları sırasında, sosyal bilimlerde temel önemdeki “epistemolojik kaygı”yı sürekli olarak taşımış olmasıdır. Bilimsel bilginin üretim koşullarına, şekline ve kendisine yönelik bu “meta bakış” sayesinde, Sayad göç alanıyla ilgili temel bazı zaaşarı saptayabilmiştir. Ona göre göçe dair araştırmalar, göçmeni sanki göç ettiği ülkeye ayak bastığı anda hayata doğmuş gibi ele almaktadırlar. Buna karşın daha önceki hayatını ve içerisinde yaşadığı toplumu yok saymaktadır. Sözkonusu saptama yazarın “çifte yokluk” (double absence) olarak nitelendirdiği, göçmenin varlıkla yokluk arasında gelip giden “varoluşunu” analiz eden, teorik yaklaşımı geliştirmesine olanak sağlamıştır. Sayad’ın epistemolojik çerçevedeki bir başka saptaması ise, göçün bilimsel araştırmanın konusu haline politik ve toplumsal bir sorun olmasının yarattığı baskıyla geldiği, dolayısıyla, bu toplumsal olguyu araştırma konusu olarak yeniden inşaa etmek gerektiğidir.