KHK’LER ve GÜÇLÜ YÜRÜTME

Almanak 2011Son günlerde hızlı bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu dönüşüm sürecini hızlandıran en önemli etkenlerden birisi de Kanun Hükmünde Kararnamelerdir(KHK). Yasama ve yürütme faaliyetlerinin tek “EL” de toplanmasını ifade eden KHK’ler, siyasi tarihimize ve anayasa hukukumuza, “güçlü yürütme” ifadesinin bir arayışı olarak 12 Mart dönemi anayasa değişikliğiyle girmiştir. 1980 sonrasında yapılan değişikliklerle kapsamı derinleştirerek yürütmenin güç ve yetkileri kanun hükmünde kararnameler aracılığıyla genişletilmiştir. Yasama organın bir işlevi olan ‘yasa yapma’ kanun hükmünde kararname kurumu ile yürütmenin bir işlevi haline gelmektedir. Yürütmenin bu yolla yasa yapmasının yasamanın işlevinden iki temel farklılığı vardır. Birincisi meclis içerisindeki her türlü tartışma ve uzlaşmanın dışında yapılmakta, ikinci olarak da, meclis içerisinde seçilmişlerin oluşturduğu bir etkinlikten seçilmişlerin içerisinde atanmışların oluşturduğu bir etkinlik biçimine dönüşmesidir. Bu yolla yürütme kanadını oluşturan Başbakan başkanlığında Bakanlar Kurulu, bir gecede birçok değişikliği yapma yetkisini almaktadır. Yani “kamuoyundan kaçırarak” bir gecede bu yolla yasa yapılmaktadır.

Kanun hükmünde kararnameler, olağanüstü dönemlerle eşleştirilecek bir kavramsal anlamı barındırıyor olsa da, Türkiye siyasi tarihinde tersi bir anlamı ifade etmektedir. Hükümetler nezdinde sıkça kullanılan KHK’ler, 12 Mart muhtırasının ardından “yeniden yapılandırılan” Türkiye’nin sermayenin istekleri doğrultusunda biçimlendirilmesinde ve neoliberal politikaların hayata geçirilmesinde “hızlandırıcı” etkisi yaratmıştır. Özellikle 1980 darbesinin ardından kurulan Özal Hükümeti tarafından peşi sıra kullanılmışlardır. Özal’ın 8 yıllık iktidarı boyunca toplamda 487 KHK çıkarılmış ve gerekçe olarak da “kamu hizmetlerinin yeniden yapılandırılması” gösterilmiştir. Devletin elindeki kaynakların hızla özelleştirildiği, “güçlü devlet”, “güçlü iktidar” söylemleri altında yürütme eliyle piyasa lehine düzenlemeler yapan Özal Hükümeti, ordu döneminde aldığı yetki kanununa dayanarak bir günde 30 tane kararname çıkararak bugün yürürlükten kaldırılan bakanlıkları kurmuştur. “Yapısal uyum” olarak adlandırılan bu dönemde kamunun örgüt yapısı değişmiş ve kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasının ilk adımları atılmıştır. Konuyla ilgili olarak kanun hükmünde kararname kurumunun anayasaya girdiği günden bugüne hükümetler nezdinde çıkarılan KHK’ler Tablo-1’de gösterilmiştir. KHK’ler sıkça başvurulan yöntemlerden biri olarak yürütme erkinin gücünü arttırmasının yanında siyasal iktidarların müdahalelerinin de önünü açan düzenlemeler olma özelliği taşımaktadırlar.

Ek bilgiler

  • Yazar: Fatma Genç
  • Yıl: 2011
Ara...