“İKLİMDE ADALET” VE İLK DAVALAR

Almanak 2004Bu çalışmanın amacı, dünyadaki ilk örneği 2002 Ağustos ayında “iklimde adalet” kavramı ışığında açılan “iklim davaları”nın, 2004 yılı sonundaki durumunu gözden geçirmek ve Türkiye açısından yorumlamaktır.

İnsan kaynaklı endüstriyel etkinlikler nedeniyle, belirtileri 20. yüzyılın son çeyreğinde artık gözardı edilemeyecek bir biçimde ortaya çıkan küresel ısınma ve tehlikeli iklim değişiklikleri, biyosferi topyekun yok oluşa sürükleyen en büyük tehdit olarak kabul ediliyor. Atmosferde hızla artan karbondioksit vb. seragazları nedeniyle artan küresel sıcaklıklara bağlı iklim değişikliği tehlikesine dikkat çekmek ve önlemler almak için verilen mücadele, 25 yılı aşmış durumda. Ne yazık ki bu mücadelenin kamuoyuna yansıması ve sahiplenilerek çözüme götürülmesi, kömür, petrol/doğalgaz ve otomotiv endüstrilerinin yürüttüğü milyonlarca dolarlık medya/reklam kampanyaları ve lobi çalışmalarıyla engellendi.

1979’da toplanan ilk BM İklim Değişikliği Konferansı’ndan ancak 13 yıl sonra, 1992 Rio Zirvesi’nde, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (İDÇS) imzalandı, 5 yıl sonra ise Sözleşme’deki uygulamaları belirleyecek 1997 Kyoto Protokolü hazırlandı. Bush Yönetimi’nin 2001’de iktidara gelir gelmez Kyoto Protokolü’nden çekilmesine ve her türlü görüşmeyi baltalamasına karşın, Protokol’ün yürürlüğe girmesinin önündeki engel, 2004 yılı sonunda Rusya Federasyonu’nun da onay vermesiyle ortadan kalktı. Kyoto’nun kapsadığı 2008-2012 döneminin ardından yapılacaklara ilişkin görüşmeler ise 2005’te başlıyor.

Ek bilgiler

  • Yazar: Melda Keskin
  • Yıl: 2004
Ara...