Başbakan Erdoğan’ın bir köylünün; “Anamızı ağlattınız sayın Başbakanım” sitemine karşın “Ananı da al git” demesi ya da kota isteyen kadın örgütlerine; “kadınlar mal mı ki kota istiyorsunuz” yanıtını vermesi, uzun yıllar hafızalardan silinmeyeceğe benziyor. Ancak AKP hükümetinin kadın politikaları bu tür arızi durumların ötesinde bir ilgiyi gerektiriyor. Çünkü AKP iktidarı döneminde kadınları ilgilendiren çok sayıda yasa çıkarıldı ve uygulanan politikalar kadınları fazlasıyla etkiledi. Anayasanın 10. maddesinin değiştirilmesi, Aile Mahkemelerinin kurulması ve yeni Ceza Yasasının çıkarılması gibi kadınlara yönelik ayrımcılığı ve şiddeti ortadan kaldırmaya yönelik önemli yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. AKP Hükümeti bu yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesinde, daha önceki hükümetlere oranla, kadın örgütleri ile daha fazla diyalog kurdu. Nitekim yeni TCK’nın aşağıda değinilecek olan radikal düzenlemelerinin ardında, kadın örgütlerinin yasanın hazırlanması sürecine aktif olarak dahil olabilmeleri bulunuyordu. Öte yandan kadınları ilgilendiren politikalar, bu tür olumlu yasal düzenlemeler ile sınırlı kalmadı. Nitekim sosyal devletin tasŞyesini, kamu harcamalarının kısılmasını, eğitim ve sağlık gibi alanların piyasalaşmasını öngören ekonomi politikaları, toplumun düşük gelirli kesimlerini olumsuz etkiledi; AKP iktidarı döneminde açlık ve yoksulluk sınırında yaşayanların sayıları hızla arttı. Yaklaşık bir milyon insanın açlık, 17 milyon kişinin de yoksulluk sınırının altında yaşadığı ülkemizde, sosyal devletin tasŞyesinin ve yoksullaşmanın etkisine, toplumun diğer dezavantajlı kesimleriyle birlikte en fazla kadınlar maruz kaldılar. Uygulandığı ülkelerde çalışma yaşamının esnekleşmesini ve iş güvencesinin ortadan kalkmasını öngören düzenlemeler 2004 yılında çıkan İş Kanunu ile bizim mevzuatımıza da girmeye başladı. Tasarı halindeki Kamu Personel Reformu yasası benzer bir düzenlemeyi, kamuda gerçekleştirmeyi öngörüyor. Henüz yürürlüğe girmemiş olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ise kimi istisnai olumlu düzenlemeler içerse de[1] esas itibariyle çalışanların sosyal haklarının kısıtlanmasına hizmet edecek. Tüm bunların doğrudan veya dolaylı yollardan kadınlar açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı açıktır. Bir bütün olarak değerlendirildiğinde AKP’nin kadın politikalarının, kadınların cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetin önlenmesinde hukuki kazanımlar elde etmesini sağlarken, onları yoksullaştıran, sosyal ve ekonomik haklarını zayışatan etkilerde bulunduğu belirtilebilir.
[1] Bunlardan birisi bilindiği gibi emzirme yardımına ilişkin düzenleme idi. Yeni yasa daha önce sadece sigortalı çalışanlar için geçerli olan emzirme yardımını hem arttırıyor hem de bütün çalışanları kapsayacak bir hak haline getiriyordu. Ancak bu olumlu düzenleme daha yasa yürürlüğe girmeden, bütçe komisyonunda değiştirilerek öngörülen yardım miktarı azaltılmıştır.