TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİ

Almanak 2007Türkiye’nin yakın zamanda gerçekleştirdiği en ciddi stratejik atılım Afrika kıtası ile oldu. 1998 yılında Türkiye’nin Afrika ülkelerinde görev yapan diplomatlarının insiyatiŞnde geliştirilen ‘Afrika’ya Açılım Eylem Planı’, 2005 senesinin ‘Afrika Yılı’ olarak tanınması, son olarak 2008 Ağustosu’nda İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Türkiye-Afrika Zirvesi’, Türkiye’nin Afrika kıtası ile ilişkilerinde kalıcı ve ciddi girişimlerde bulunma niyetinde olduğunun göstergeleri. Aslında Afrika kıtasına artan ilgi sadece Türkiye ile sınırlı değil. Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Avrupa Birliği de (AB) Türkiye gibi Afrika zirveleri düzenlediler. Aralık 2008’de Venezüela’nın başkenti Caracas’da Latin Amerika-Afrika zirvesi yapılacak.

Afrika’ya bu kadar önem verilmesinin geçerli birçok nedeni var. Bu yazı, Afrika kıtasını yakın zamanda önemli hale getiren süreci ve bu sürecin Türkiye için ne anlama geldiğini analiz etmeyi hedeşiyor. Diğer bir deyişle, yazı dünyanın içinde bulunduğu bu konjonktürde, Türkiye’nin Afrika yönelimini ele alıyor.

Türkiye’de de gerçekleştirilen bu tür zirvelerin, Afrika kıtasının sürdürülebilir bir kalkınma hızını yakalayarak makro ekonomik istikrarına katkı yapacağı açıktır. Ayrıca, bu zirvelerin, Afrika’daki insan hakları, iyi yönetim, demokrasi, barış ve güvenlik gibi konulara da katkı yapacağı bekleniyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) dünya çapında uyguladığı ve 2015 yılına kadar fakirliği yarı yarıya azaltmayı hedeşeyen Milenyum Kalkınma Hedeşeri’ne (MKH) Afrika kıtasının ulaşabilmesinin çok güç, hatta imkânsız olduğu açıklık kazanmışken bu tür girişimler kıta için büyük önem taşıyor. Afrika ile ilgili popüler söylem her ne kadar olumsuzluklara vurgu yapıyorsa da, gelişen bu tür güney-güney işbirliğinin Afrika’nın refahının arttırılmasına, iktisadi kalkınmasına ve oradaki demokrasinin gelişmesine yaptığı katkı açık. 

Ek bilgiler

  • Yazar: Sedat Aybar
  • Yıl: 2007
Ara...