KADIN CİNAYETLERİ: “BİR DAHA ASLA!” DİYEBİLMEK...

Almanak 2010Yarı-pornografik bir manzaraydı; bana sorarsanız bu yılın en çarpıcı, ama aynı zamanda da en itici fotoğrafı… Adliye koridorunda çekilmiş olmalı; yediği bilmem kaçıncı dayaktan yüzü gözü şişmiş-morarmış bir kadın. Ürkek, duvara dayanmış. Belli, gerileyebileceği başka bir yer olmadığının farkında. Elinde bir mendil, kanayan burnuna tutmuş. Ve bir adam, az sonra gırtlağına bıçağı dayayacağı kurbanlığına şefkat gösterisi yapan bir kıvamda, yılışıkça elini kadının başının üzerindeki duvara yaslamış. Yüzünde “Karım değil mi, döverim de severim de…” özgüveninde bir pervasızlık.

Fotoğrafın sonrasını hepimiz biliyoruz. Karede yüzü hurdahaş olmuş Ayşe Paşalı, arsız bir teklifsizlikle elini duvara yaslamış kocası tarafından kısa bir süre sonra katledildi…

Apansız Ayşe Paşalı’lar sardı ortalığı… Son on yılda sayılarının yüzde 1400 katlandığı yazılıp çiziliyor…

Yüzde 1400! Bu buz gibi rakam bile insanı irkiltmeyi, tüylerini ürpertmeyi beceriyor… Ama onlar birer rakam, birer istatistiksel veri değil ki… Her biri kanlı-canlı, ya da bir zamanlar kanlı-canlı olan, düşlere, umutlara, sevdalara belenmiş kız çocukları, genç kadınlar… Örnek mi? O kadar çok ki…

Ek bilgiler

  • Yazar: Sibel Özbudun
  • Yıl: 2010
Ara...