Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), ilk olarak 2000/92 sayılı karar ile, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ.’yi özelleştirme kapsamına almıştır.1 Kısmi hisselerin satışının ardından özelleştirme için öngörülen sürenin kısalığı nedeni ile ÖYK’nın 31.01.2005 tarih ve 2005/17 sayılı kararı ile özelleştirme süreci 31.12.2006 tarihine kadar uzatılır. Bu süre içerisinde özelleştirmelerin yapılabilmesi için, ÖYK 2005 yılının sonunda 2005/130 sayılı kararla2 Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikaları’nın3 (tüm çalışanlarıyla birlikte) tüm hisselerinin ve Kayseri Şeker Fabrikasının ise devlette olan cüzzi hissenin özelleştirme programına alınmasına karar verir. Söz konusu fabrikaların blok satış yöntemi kullanılmak suretiyle özelleştirilmesi ve özelleştirme işlemlerinin 18 ay içerisinde tamamlanması kararının ardından, özelleştirmeye karşı mücadeleler, şeker sektörü içerisinden örgütlenmeye başlar. Bu fabrikaların, TŞFAŞ’nin elindeki en büyük üç fabrika olması nedeni[1] ile gerek sektörün içerisinden gerekse sektör dışından tepkilerin artması sonucu özelleştirme sürecinde sonu iptale giden ertelemeler olur.
2005 yılı ortalarında, şekerin özelleştirilmesinde danışmanlık ihalesini kazanan Şrmalar tarafından,[2] coğraŞ bölgelerin gruplanması kıstası ile Bor, Ereğli, Ilgın ve Ankara Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi yönünde Özelleştirme Strateji Raporu Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na (ÖİB) sunulur. Fakat daha sonra, hükümet Ankara Şeker Fabrikası’nın değeri yüksek arsasını Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bedelsiz devredebilmek için bu fabrikayı özelleştirme programına almaz.[3] Programa alınan üç fabrika ise Sümer Holding A.Ş.’ye devredilerek özelleştirme ihaleleri açılır.
[1] “Türk Şeker, zarar eden fabrikaları kârlı fabrikalarla sübvanse ederek bu fabrikaların faaliyetine imkân tanımakta ve Hazine'ye yük olmaktan korumaktadır.” Kapasite ve üretim maliyetleri açısından en iyi durumdaki bu 3 fabrikanın elden çıkması durumunda, ekonomik ölçekte olmayan diğer fabrikaların üretime devam edemeyecekleri ve rekabet şanslarının hiçbir şekilde olamayacağı yaygın bir kanıdır (Taylan Kıymaz 2002. Şeker Politikalarında Yeni Yönelimler ve Türkiye’nin Konumu. İktisadi Sektörler Ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, DPT, Ankara).
[2] Bunlardan en önemlisi, dünyanın 50’den fazla ülkesinde şeker üretimi ve ticareti yapan İngiliz ED&F Man (Edward Desborough and Frederick Man) Şrmasının Şnansal kolu olan Man Group PLC’dur.
[3] Şeker-İş Dergisi Sayı 104