Kimilerinin “yanıt”ladığı(!) “7 Haziran 2015 Seçimleri’ne Dair -GerekçeliTavrımız” başlıklı yazımızın ardından, şimdi 8 Haziran’a (ve sonrasına) ilişkin bir değerlendirme “farz” oldu.
Turgut Uyar’ın, “Gülü çiğdemi filan bırak/ Sardunyayı karidesi filan bırak/ Acıyı ve ölümleri bırak/ Oy pusulalarını ve seçimleri bırak/ Evet/ Seçimleri özellikle bırak/ Çünkü açlık çoğunluktadır,” dizelerinden hareketle, hemen vurgulayalım: biz bu seçim sonuçlarını “zafer” olarak değerlendirenlerden değiliz; ancak bu, radikal demokrat HDP’nin başarısının altını çizmemize engel değildir. Bu koşullarda, Karl Marx’ın “Toplumun kalabalıkları ve onlar gibi düşünenler benim kitabımı okumasınlar; hem ben, ona hiç el sürmemelerini alışkanlıklarına uyarak eserimi yanlış anlamalarına yeğ tutarım başlamalıyız,” uyarısını anımsatarak başlayalım yazacaklarımıza...
Yazdıklarımız ve yazacaklarımız “toplumun kalabalıkları ve onlar gibi düşünenler”e ters gelecek olsa da, “Ex ore parvulorum veritas/ Hakikât çocuğun ağzında” vurgusuyla, “İnsanlar gerçekliğe ilişkin eleştirel bir anlayıştan yoksunsa ve gerçekliği, bütünün birbiriyle karşılıklı etkileşim içindeki kurucu öğeler olarak görmedikleri kesitler hâlinde kavrıyorlarsa, bu gerçekliği gerçek anlamda tanıyamazlar,” deriz; Paulo Freire gibi...